Kanunumuz bazı mal , hak ve alacakların haczedilemeyeceğini, bazılarının ise kısmen haczedilebileceğini düzenlemiştir.
TAMAMI HACZEDİLEMEYEN MAL, HAK VE ALACAKLAR
1-Maddi hukuka göre başkasına devri mümkün olmayan mal ve alacaklar
Örneğin, şahsa sıkı sıkıya bağlı haklar (TMK m.23), manevi tazminat talepleri (TMK m. 85; TBK m.47,49), ana babanın çocuk malları üzerindeki intifa hakkı (TMK m. 280,314), sükna hakkı (TMK m.748),diğer irtifak hakları (TMK m.753), ölünceye kadar bakma alacaklısının hakkı ( TMK m.519)
2-İİK m.82'ye göre tamamı haczedilemeyen mallar
a- Devlet malları
Devlet mallarından kasıt genel ve özel bütçeli kamu idaresi mallarıdır. Düzenleyici ve denetleyici kurumlar ile sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerin malları 5018 sayılı Kanuna göre devlet malı kapsamında değildir.
b-Mahalli idarelerin malları
İl özel idareleri (5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu m.7);
Köyler ,(Köy Kanunu m.8 uyarınca köy orta malları);
Belediyeler (5393 sayılı Belediye Kanunu m.15/son )
c- Pek lüzumlu ev eşyası
Örneğin ; Buzdolabı, çamaşır makinesi, ocak, tüp.
d-Borçlu çiftçi ise veya borçlu bir sanat veya meslek sahibi ise
Borçlunun ve ailesinin geçimi için zaruri arazi keşif ve bilirkişi incelemesiyle tespit edilir.
Örneğin; Hayvanların suluk ve yemlikleri, kazma, kürek , balta..vb.
e- Borçlunun haline münasip evi
Mülkiyet şikayeti mahkemece keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle çözümlenmelidir. Bilirkişice öncelikle şikayete konu taşınmazın müştemilatı ve arsası ile birlikte değeri tespit edildikten sonra borçlunun haline münasip bir evi ne kadar paraya alacağı belirlenmelidir. Borçlunun ailesi ile birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel, haczedilen yerin kıymetinden daha az ise taşınmazın satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden borçlunun haline münasip bir ev alabileceği miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Ayrıca satışın, borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan daha aşağıya yapılmaması da hüküm altına alınmalıdır.
Meskeniyet şikayeti için taşınmazın konut olarak kullanılmaya elverişli olması gerekir. Borçlunun taşınmazda oturması gerekmez. Taşınmazda hissedar olan ve hissesi haczedilen borçlu da meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Borçlunun evini ipotek ettirmesi halinde meskeniyet şikayetinden önceden feragat etiğinin kabulü gerekir. Ancak zirai kredi esnaf kredisi, konut kredisini temin amacıyla kurulan ipotekler zorunlu ipotek olduğundan meskeniyet şikayetine engel değildir.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/5829 E. , 2013/10678 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Meskeniyet iddiasıYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A RŞikayetçi vekili, vekil edeni aleyhine başlatılan ilamlı takipte borçlunun haline müsait evinin ve borçlu çiftçilik yaptığından tarlasının haczedilemeyeceğini bildirerek, hacizlerin kaldırılmasını istemiştir.
Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi üzerine, karar Yargıtay 12.Hukuk Dairesi'nin 12.12.2011 tarih 2011/10463 Esas, 2012/171 Karar sayılı ilamı ile “…Ayrıca İİK'nun 82/12. maddesi gereğince; borçlunun "haline münasip evi haczedilemez". Borçlunun birden fazla taşınmazı olması halinde taşınmazlardan herhangi birisi hakkında meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Şikayete konu taşınmazın şikayet tarihinde mesken olarak kullanılmaması incelemeye engel değildir. Açıklanan nedenlerle borçlunun iddiaları usulüne uygun olarak incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle ve eksik inceleme ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçesiyle bozmaya sevk edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonrasında ikinci kez şikayetçinin tüm şikayetlerinin reddine karar verilmiştir.Borçlu vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;İİK’nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı, adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. İİK'nun 82/12. maddesi gereği meskeniyet şikayetinde bulunulabilmesi için, borçlunun adına kayıtlı meskende bizzat oturması şart olmadığı gibi, burayı kiraya vermesi dahi bu talepte bulunmasına engel değildir. Ayrıca borçlunun birden çok taşınmazı olması halinde de bunlardan biri hakkında meskeniyet şikâyetinde bulunulabilir.
Somut olayda; borçluya ait birden fazla ev de bulunmadığı halde eşinin köy evinde oturduklarından bahisle meskeniyet şikayetinin reddi doğru değildir. Yapılan incelemede borçluya ait evin 45.000 TL değerinde olduğu belirlenmiş olup, belirlenen bu bedel nazara alındığında anılan evin borçlunun haline münasip meskeni olarak kabulü gerekir. Bu durumdaMahkemece, meskeniyet şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, hükmüne uyulan bozma ilamına uygun düşmeyen gerekçelerle bu yöndeki istemin de reddi doğru değildir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 08.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
3- Özel kanunlarında haczedilemeyeceği yazan mali hak ve alacaklar.
-Örneğin Hayvanları Koruma Kanunu m.5 (evcil hayvanların haczi),
-Telgraf ve Telefon Kanunu ek m.34 (abone kullanım hakkı)
- Finansal kiralama konusu mallar 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu m.28 uyarınca kiracı aleyhine icra yoluyla takip yapılması halinde icra memuru finansal kiralama konusu malların takibin dışında tutulmasına karar verir. Bu karara 7 gün içinde şikayet edilebilir.
-5510 sayılı Kanuna (m.93 ) göre sigortalı ve hak sahiplerinin gelir aylık ve ödenekleri, aynı kanunun 88.maddesine göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez. Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler borçlunun muvafakatinin bulunmaması halinde icra müdür tarafından reddedilir. Emekli maaş hacizleri kanuna aykırı yapılmış ise süresiz olarak şikayet yoluyla iptal edilebilir.
KISMEN HACZEDİLEMEYEN MAL, HAK VE ALACAKLAR (m.83)
-Borçlunun maaş ve ücretlerinin bir kısmı haczedilemez . Yani borçlunun maaş ve ücretinden borçlu ve ailesinin geçinmesi için gerekli olan miktar borçluya bırakılır ancak geriye kalan kısmın 1/4'ü haczedilebilir.
-İşçilerin ikramiye dahil aylık ücretlerinin ¼'ünden fazlası haczedilemez.(4857 sayılı İş Kanunu M.35). Buna karşılık kıdem tazminatı izin ücreti ve ihbar tazminatı gibi ödentiler ücretten sayılmaz bu nedenle tamamı haczedilebilir.
Borçlunun hacizden önceki bir dönemde haczi caiz olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceğine dair alacaklı ile önceden yaptığı anlaşmalar geçerli değildir.(m.83a)
HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ NEREYE VE NASIL YAPILIR?
-Bir malın haczedilip haczedilmeyeceğini icra müdürü taktir eder. Kural olarak icra müdürü alacaklının haciz talebini yerine getirmelidir. Ancak m.82/4'de icra müdürüne bu konuda taktir yetkisi tanınmış olup, icra müdürü yalnızca bu maddeye göre malın haczi kabil olup olmadığını değerlendirerek varacağı sonuca göre işlem yapar.
-İcra müdürlüğü tamamen veya kısmen haczedilemeyen bir malın haczine karar vermiş ise icra müdürlüğünün bu işlemi İcra Mahkemesine şikayet edilir.
- Şikayet süresi haciz borçlunun yokluğunda yapılmış ise 103 Davetiyesinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde, huzurda yapılmış ise haciz tarihinden itibaren 7 gün içerisinde yapılmalıdır.
haciz işlemi hiç öğrenilmeden satış aşamasına geçilmiş ise satışa ilişkin tebliğ edilen ilk evrakın tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde şikayet yapılabilir. Örneğin; Haczin yapıldığı kıymet taktiri ve ya satış ilanı tebliğ işlemi ile öğrenilmiş ise öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içerisinde haczedilmezlik şikayeti yapılabilir.
Comentários